İnsan zihni, görünenin ötesinde derinlere kök salmış arzular, çatışmalar ve bilinçdışı süreçlerle şekillenir. Bizi biz yapan seçimler, korkular, tekrarlayan döngüler… Tüm bunların kaynağını gerçekten anlamadan değişim mümkün müdür? Benim çalışma alanım tam olarak burada başlıyor.
Psikanalitik bir bakış açısıyla bilinçdışında hareket eden dürtü ve çatışmaları anlamlandırarak, danışanlarımın kendilerini daha derinlemesine keşfetmelerine rehberlik ediyorum. Sadece semptomları değil, semptomların arkasındaki bilinçdışı dinamikleri ele alarak, kişinin hayatında köklü bir dönüşüm yaratmayı amaçlıyorum. Çünkü farkında olunmayan bir şey, yönetilemez.
Psikoloji eğitimimi İstanbul Kent Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra, Üsküdar Üniversitesi’nde Nörobilim yüksek lisansımı yaparak insan zihnini hem psikodinamik hem de nörobilimsel açıdan ele aldım. Psikanalitik teori üzerine eğitimler alarak, bilinçdışı süreçlerin insan davranışına etkilerini derinlemesine inceledim.
Sadece terapi odasında değil, Türkiye genelinde birçok üniversite, okul ve belediyede seminerler düzenleyerek psikolojiye dair farkındalık yaratmaya çalıştım. Aynı zamanda, psikolojinin toplumsal alandaki etkisini artırmak amacıyla çeşitli gönüllü projelerde yer aldım.
Psikanalitik terapi, sadece bir iyileşme süreci değil, aynı zamanda bir keşif yolculuğudur. Gerçek değişim, yalnızca yüzeydeki semptomları bastırarak değil, onları doğuran dinamikleri anlamlandırarak mümkündür. Bu yüzden seanslarımda, danışanlarımı sadece “daha iyi hissettirmeyi” değil, kendi zihinlerinin haritasını çıkarmayı hedefliyorum.
Eğer hayatınızda tekrar eden döngülerden yorulduysanız, aynı çıkmazları yaşıyor ve gerçek bir değişim arıyorsanız, yüzeyin altına birlikte bakabiliriz. Çünkü bazen, en büyük cevaplar en derinlerde saklıdır. Kendinizi, ilişkilerinizi ve hayatınızdaki tekrar eden döngüleri daha derinlemesine anlamak istiyorsanız, bu yolculukta size eşlik edebilirim. Gerçek değişim, yüzeyde değil, derinlerde başlar.